Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 1948'de sağlığı, "Yalnızca hastalık ya da sakatlığın olmaması değil kişinin bedensel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik hâlidir." olarak tanımlamıştır. Hâlen tüm dünyanın kabul ettiği bu tanıma göre dil, din, etnik köken, cinsiyet vb. ayrımı olmadan her bireyin eşit olarak sağlıklı olma hakkı vardır. Dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınların sağlık durumunu incelerken hastalık ve sakatlık yönünden olduğu kadar ruhsal ve sosyal yönden de tam bir iyilik hâlinin olup olmaması ve kadınların "tam iyilik durumlarını" etkileyen faktörler yönünden de incelemek ve tanımlamak gerekir.
Beslenme, bebeklerin ve çocukların optimal sağlık düzeylerine ulaşmaları ve üretken sağlıklı bireyler olarak yaşamaları için bir önceliktir. Sağlıklı beslenmenin ilk adımı hayata anne sütü ile başlamaktır. İnsana yapılan yatırımın geri dönüşüne ilişkin yapılan hesaplamalarda en yüksek getirili yatırımın çocuklara erken yaşlarda yapılan yatırım olduğu gösterilmiştir. Takibin sıklığı ve içeriği, büyüme ve gelişmenin özellikle hızlı olduğu erken çocukluk (0-3 yaş) ve ergenlik (10-19 yaş) gibi dönemlerde farklılık gösterir. İzlemde çocukların yaşına ve özelliklerine uygun gelişimin değerlendirilmesi için önemli vitamin mineral takviyeleri bulunmaktadır.